Makaleler

İşletmelerin gelişen teknolojiye ayak uydurmaları, yıpranan ve tekno­lojinin gerisinde kalan iktisadi kıy­metlerini, rekabet koşullarına ayak uydurabilmeleri için yenilemeleri bir zorunluluk olarak karşılarında durur. Bir yandan son dönemde üst üste ya­şanan krizlerin işletmeler üzerindeki tahribatını ortadan kaldırmak bir yan­dan da bilgi ve teknolojinin getirdiği üretim, maliyet ve verimlilikten fay­dalanarak işletmelerin verimliliğini ve rekabet gücünü artırabilmek için iş­letmelerin iktisadi kıymetlerini yenile­meleri zorunluluğu ortada. Bu durum karşısında Yenileme Fonu’nun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Yenileme Fonu bir vergi müesse­sesi veya işletmelere, iktisadi kıymet­lerini yenilerken bir finansman deste­ği olarak vergi sistemimizde yerini alır. Vergi sistemimize vergi erteleme müessesesi olarak giren Yenileme Fonu Vergi Usul Kanunu’nun 328 ve 329. maddelerinde yer alır. Yenileme Fonu; işletmeye ait sayılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, işin mahiye­tine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce ka­rar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde satıştan oluşan kâr, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifle geçici bir hesapta aza­mi üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne se­beple olursa olsun bu süre içinde kul­lanılmamış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan ön­ce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu kârlar o yılın kârı­na eklenir.

Yangın,- deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyana uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan si­gorta tazminatı bunların değerinden fazla veya eksik olduğu takdirde farklı kar veya zarar hesabına geçilir. Alınan sigorta tazminatı ile ziyana uğrayan malların yenilenmesi için işin mahiye­tine göre zaruri bulunur veya bu hu­susta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazlası yenileme giderlerini karşılamak üzere pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulur. Bu süre içinde kullanılmamış olan tazminat farkları kadar ilave olur. Bu esaslar dahilinde yeni değerler üzerinden VUK. hükümlerine göre ay­rılacak amortismanlara mahsup edi­lir. Bu mahsup tamamlandıktan son­ra itfa edilmemiş olarak kalan değer­lerin amortismanına devam olunur.

Yenileme Fonu'ndan yararlanılabilmesi için

1-    İşletmenin bilanço usulüne göre defter tutması gerek. Bilanço esasına göre def­ter tutmayan işletmelerin bu müessese- den faydalanması söz konusu değildir.

2-  Amortismana tabi iktisadi kıymet mutlaka satılmalıdır. Ve satılan amortismana tabi iktisadi kıymetin yenilenmesinin zorunlu olduğu konusunda işletmeyi yönetenle­rin karar verip harekete geçmesi gerek.

3-   Alınacak iktisadi kıymet satılan kıymet ile aynı amaca hizmet eder türden olma­lıdır.

4-   Yenileme Fonu ayrılacak iktisadi kıymetin mutlaka amortismana tabi iktisadi kıymet (ATİK) olması gerekmektedir.

Satış sonunda oluşacak kar bilançonun pasi­finde öz kaynaklar içinde “Yenileme Fonu” adlı geçici bir hesapta izlenir. Yenileme Fo­nu’nun kullanılma süresi üç yıldır, işletme yö­neticileri karar verip harekete geçtikten sonra üç yıl içerisinde yenilemeyi gerçekleştirmek zorundadır.

Yenileme gerçekleşmez ise üçüncü yılın so­nunda yenileme fonu, ilgili dönemin karına ila­ve olur. Bu sürenin başlangıcı fonun oluştuğu dönemde işlemeye başlar. Üç yıllık süre dol­madan terk, devir ve tasfiye hallerinde bu du­rumların meydana geldiği hesap döneminde kara ilave olunarak vergilendirme sağlanır. Üç yıl içerisinde aynı türden bir iktisadi kıymet alı­nırsa yenileme fonu, bu iktisadi kıymetin amortisman giderinden karşılanarak fon bite­ne kadar devam edilir ve fon bittikten sonra, alınan iktisadi kıymetin amortismanı genel esaslara göre giderleştirilir.